Page 28 - AYASOFYA
P. 28
T ARİHÇE MUHTEŞEM A Y ASOFY A ’NIN MİMARİ Ö ZELLİKLERİ
1204 Nisan ayı başında, Latinlerin Konstantinopolis’e 14. Yüzyıl
saldırıya geçmelerinin ardından ayın 13’ünde düşen
kent, üç gün boyunca yağmalanmıştır. Kuşkusuz bu
talanlardan Ayasofya da nasibini almış, yağma için
mabede giren büyük kalabalık, pek çok değerli kilise Ayasofya’nın yaşadığı en son
eşyasını çalmıştı. Çalınan taşınabilir eserlerle birlikte
ambo, iconostasis ve bemanın üzerindeki gümüş yıkım 1346 depreminde olmuş,
kaplamalar ve diğer değerli taşlar da soyulmuştu. ana kubbenin güneydoğu kısmı,
Ayasofya’nın çok değerli altarının paramparça edilip,
Venedik ya da başka bir Avrupa ülkesine götürülürken, güneydoğu kemeri ve güneydoğu
ağırlığından ötürü kendisini taşıyan gemiyle birlikte yarım kubbesi çökmüştür. 1354
batıp derin sulara gömülmesi de ayrı bir olaydır.
yılında tamamlanan bu onarımı
Şehrin 1261’de tekrar Bizanslılarca geri alınmasından Astras ve Peralta yürütmüştür.
sonraki görünümü, harabe halinde ve yarısı terkedilmiş
bir şehirden ibaretti. İmparator VIII. Michael (hd 1259-
İmparatorluğun bu dönem içinde yaşadığı maddi
1282), Katolik Latinlerce pek çok özelliği değiştirilmiş
sıkıntılar sebebiyle Moskova Grandükası Symeon
Ayasofya’ya tekrar eski görünümünü kazandırmak
Ayasofya’nın onarımı için maddi destekte bulunmuş
için Papaz Rouchas’ı görevlendirmiş ve iç mekân
fakat bu para Bizans İmparatorluğunca müsadere
yeniden Ortodoks Bizans anlayışına uygun bir
edilerek paralı Türk askerleri için kullanılmıştır.
dekorasyona kavuşturulmuştur.
Güneybatı galerisinde, Hz. Meryem, Hz. İsa ve
Vaftizci Hz. Yahya’nın betimlemelerinden oluşan Yeniden örülen ana kubbeyle birlikte mozaik
Deisis mozaik kompozisyonunu yer almaktadır. Bu bezemeler de ihya edilmiştir. Doğu pandantifinin
panonun İmparator VIII. Michael’in (hd 1259-1282) üzerindeki birleşim yerinden bu onarımın izleri
1261’de Konstantinopolis’e girişi anısına bir şükran görülebilmektedir. Güneydoğu kemerinin mozaik
ifadesi olarak yaptırıldığı öne sürülmekle beraber, dekoru, ana kubbe merkezindeki Pantokrator mozaiği
eser 11. ya da 12. yüzyıla da tarihlendirilebilmektedir. ve güneydoğu yönündeki pandantiflerin yüzeyindeki Renksiz alanda 6. Yüzyılda tamamen çöktükten sonra yeniden
Mozaik panonun erişilebilir düzeydeki alt kısımları serafim mozaikleri yeniden bezenirken, bir de ambo örülmüş olan kubbenin orijinal kısmı, yeşil alanda 10. Yüzyıla çöken
sonraki dönemlerde tahrip edilmiştir. yapılmıştır. Deprem sonrası yapılan bu onarımlar ve tümlenen kısım, mavi alanda 14. Yüzyılda çöken ve tümlenen
kısım, turuncu renkle ifadelendirilmiş bölümde ise artık mevcut
kapsamında Ayasofya’nın kuzeydoğu, güneydoğu ve
Ayasofya’nın son Bizans dönemi eklentilerinden güneybatı cephelerinden tahkim edildiği payandalar, olmayan uçan payandalar gösterilmiştir.
kuzeybatı cephesindeki uçan payandalar da yine VIII. 16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından daha da
Michael dönemine tarihlendirilmekteyken, başka büyütülüp güçlendirilecektir. Gotik özellikleriyle bu
bir görüşe göre bu tahkim elemanları 9. yüzyıldaki son büyük Bizans onarımında yapıldığı düşünülen
onarımlar kapsamında da yapılmıştır. Bunların ve ana kubbeyi dört yönden desteklemiş uçan
ortasındaki iki uçan payanda üzerindeki çan kulesi payandalar, daha sonra Fossati onarımları sırasında
varlığını 18. yüzyıla kadar sürdürmüştür. Mimar Fossati’nin kurguladığı bir sahne; Aslan Yürekli Rişar’a (1847-51) yok edilmiştir.
Ayasofya’da komünyon verilişi
30 31