Page 67 - AYASOFYA
P. 67

T ARİHÇE                                                                MUHTEŞEM A Y ASOFY A ’NIN MİMARİ Ö ZELLİKLERİ






 2009-2010  yılları  arasında  ana  kubbe  doğu  1847-49  yılları  arasındaki  Fossati  onarımları  Ayasofya’nın Yapısal
 çeyreğinde sürdürülen çalışma, aynı çeyreğin 1992-  sırasında yüzü sıvanıp maskeyle örtülmüş serafim
 1998 yılları arasındaki tamamlanamamış çalışmaların   meleklerinden  doğu  pandantifindekinin  yüzü,  Durumu Üzerine  Ayasofya zemininden
 bitirilmesine yönelik yapılmıştır. Böylece iskele   başında bulunup yönlendirdiğimiz restoratörler   Bir Değerlendirme  galeriye bakış
 aradan geçen 11 yıl sonra, 17 yıl önce ilk kurulduğu   tarafından gün yüzüne çıkartılmıştır.
 yere tekrar kurulmuştur. 2009 yılındaki kubbe
 mozaikleri  restorasyonu  sırasında,  Whittemore’dan   Bu mozaik Ayasofya’da ortaya   Ayasofya için tarihi boyunca güncelliğini koruyan
 sonra Cumhuriyet tarihinde ilk kez Türkler tarafından   deprem riskinin temelinde taşıyıcı sistem sorunlarının
 bir figüratif mozaik ortaya çıkartılmıştır.  çıkartılmış son mozaiktir.   yattığını söylemek mümkündür. Ana kubbeyi taşıyan
                  dört paye birbirine simetrik olsa da, her birinin dört
                  yönde asimetrik hatlara sahip olması, bunların
                  yatay yüklere karşı aynı mukavemeti göstermesini
                  zorlaştırmaktadır. Payelerin plan özelliği birbirlerine
                  bağlanmasını ve depremlere olan direncini netameli
                  bir hale getirmektedir.


                  Yapının  güneydoğu-kuzeybatı   kesitinde  açıkça
                  görülen başka bir statik sorun da zemin ve galeri
                  katlarındaki sütunların birbirinden farklı bir sayısal
                  dizilime sahip olmasıdır. Zemin katta ana payeler
                  arasındaki beş arkadlı dizilim, galeri katında yerini
                  yedi aralıklı bir arkada bırakmıştır. Zemin ve galeri
                  katlardaki sütunların boyut farklarından kaynaklanan
                  bu durum, ana kubbe ve beden duvarlarından
                  gelen düşey yüklerin zemine kesintili ve süreksiz bir
                  aktarımla inmesine sebep olmaktadır.

                  Ayasofya’nın iddialı taşıyıcı sistem kurgusunun
                  zaafiyetleri, ana kubbesinin örülmesinden 21 yıl
                  sonra tamamen, 10. ve 14. yüzyıllarda da kısmen
                  olmak üzere üç defa çökmesine neden olmuş ve yapı
                  tarihi boyunca sürekli onarım görüp, güçlendirme
                  gerektirmiştir. Ana kubbenin mevcut sorunlarının
                  temelinde kubbenin kendisinden ziyade onu taşıyan
                  paye ve kemerlerin tasarımının rol aldığı söylenebilir.
                  Şüphesiz, bu yapı elemanlarının yeniden inşası
                  mümkün olamayacağından, ana kubbede kendisini
                  gösteren sorunlara yönelik çözüm arayışları da taşıyıcı
                  sistemi ve bunların taşıdığı kubbeyi tahkim etmeye
 Batı pandantifinde kalemişi ile tümlenmiş maskeli serafim figürü  Doğu pandantifindeki melek figürünün maskesiz görünümü  yönelik müdahalelere odaklanmaktadır.





 68                                                                                                                        69
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72