Page 27 - AYASOFYA
P. 27

T ARİHÇE                                                                MUHTEŞEM A Y ASOFY A ’NIN MİMARİ Ö ZELLİKLERİ






 11. Yüzyıl       fark edilen bu mermer levhalar, yerlerinde muhafaza        Ayasofya’nın Latin işgaline kadarki pek çok dekoratif
                  edilerek replikaları yapılmıştır. Toplamda dokuz adet      unsurunun orijinalliğini koruduğu düşünülebilir.
                  olduğu  halde  ancak beş  tanesi  tespit  edilebilmiş
                  levhaların replikaları 1961 yılında dış narteksin          Örneğin apsisteki synthronon tıpkı Aya İrini’dekine
 Galeri katlarındaki figüratif mozaik   III.  Romanos’un  (hd  1028-1034)  hükümdarlığı  (eksonarteks) güneybatı kısmına asılmıştır.  benzer şekilde yedi basamaktan oluşmakta ve
 döneminde iç süslemeleri tamamlanan Ayasofya’nın                            basamakları gümüş kaplamaydı. Ciborium gümüşten
 panoların yoğunluklu olarak güney   sütun başlıkları altın ve gümüşle bezenirken, galerinin   Konsülde, “Babam benden büyüktür.” söyleminden   imal edilmiş ve dört sütunun taşıdığı sekizgen bir
 kanadında yer aldığı söylenebilir.  güneydoğu kısmındaki duvarına eşi İmparatoriçe Zoe   kaynaklanan tartışmanın, bu görüşün reddedilişiyle   piramit örtüye sahipti. Ciborium’un altında kilisenin
 ile betimlendiği ve sonradan dönüşüme uğrayan   sona ermesi, bu söylemi savunan din adamlarının   altarı bulunmaktaydı. Bu geniş dikdörtgen masa
 mozaik pano yapılmıştır.   aforoz edilmesi ve karar metninin söz konusu mermer   şeklindeki altar, altın ve değerli taşlarla bezeli,
                  levhalara rölyef olarak işlendiği bilinmektedir. Ancak     basamaklı bir kaide üzerinde yükselen dört altın
                  levhalardan eksik olan dördünün türbenin henüz             sütun üzerinde duruyordu. İustinianus tarafından
                  fark edilememiş başka bir kısmında kullanılmış ya da       563’te yaptırılan altarın yaklaşık 4.5 m olarak boyunda
 12. Yüzyıl       taşınırken kırılabilmiş olması muhtemeldir. Türbedeki      olduğu ve üzerinde altın bir güvercinin asılı durduğu

                  mevcut levhaların neden II. Selim’in babası olan           bilinmektedir.
                  Kanuni Sultan Süleyman’ın türbesinin yapımında
                  kullanıldığı konusu ise gizemini korumaktadır.             Kilise cemaatini ruhban sınıfına ait olan yerden ayıran
 İmparatoriçe Zoe’nin mozaik panosunun                                       iconostasis 6 çift gümüş sütundan müteşekkildi ve

 yanında yer alan ve kucağında çocuk                                         içinde üç kapı yer almaktaydı. Kutsal kabul edilen
                                                                             bu kapılar zengin kumaşlarla kaplıydı ve içlerinden
 İsa’yı taşıyan Meryem Ana, bağışçı II.   13. Yüzyıl                         sadece  ruhban  sınıfı,  imparator  ve  Ayasofya’da
 İoannes Komnenos (hd 1118-1143) ile eşi                                     görevli memurlar geçebilirdi. Sütunların taşıdığı
                                                                             arşitrav üzerinde iconostasis’e adını veren ikonalar
 İrene’nin mozaik panosu Ayasofya’da   1204 yılında İstanbul’un maruz        bulunmaktaydı. Orta kısımda İustinianus ve Theodora

 12. yüzyıla ait bir ilavedir. İmparatorun   kaldığı Latin istilasından kuşkusuz   isimleri monogram halinde bir haç oluşturacak

 iktidara geldiği 1118 tarihinde yapılan   Ayasofya da nasibini almış ve 57   şekilde düzenlenmişti. İconostasis’in içinde yaklaşık
                                                                             6.50 metrelik yüksekliğe asılmış porfir çerçeveli
 bu düzenlemeye, dört yıl sonra oğulları   yıl süren Haçlı işgali sona erdikten   gümüş bir risale bulunmaktaydı.

 Aleksios’un mozaik figürü bitişikteki   sonra eski görkemine bir daha

 duvar nişi yüzeyine işlenerek eklenmiştir.  kavuşamamıştır.


                  989’da geçirdiği ve ana kubbesinin batı kısmıyla
 Dış narteksin güney tarafında asılı bulunan Synod kararlarının replikaları  birlikte  kuzeybatı  yarım  kubbesinin  çöktüğü  ikinci
 İmparator Manuel I. Komnenos (hd 1143- 1180)
 döneminde 2 Mart 1166 tarihinde alınan Synod   yıkıcı depremden Latin işgaline kadar, Ayasofya, 215
 kararları mermer levhalara kazınmış ve Ayasofya’nın   Süleyman’ın (hd 1520-1566) türbesinin yapımında   yıllık süreç boyunca çok ciddi bir deprem görmemiştir.
 girişine  konulmuştur.  Nartekste  yer  aldığı  belirtilen   Bir kilise olarak litürjik öğelerin iç mekânın doğu
 kullanılmıştır. 1960 yılında Kanuni Sultan Süleyman
 bu levhalar II. Selim döneminde (hd 1566-1574), 1567   kısmında  yoğunlaşmış  olduğu  göz  önüne  alınırsa,
 türbesinin onarımı sırasında, ön yüzleri görülmeyecek
 yılında  yerlerinden  alınıp  babası  Kanuni  Sultan
 şekilde türbenin saçaklarında kullanılmış oldukları





 28                                                                                                                        29
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32