Page 90 - AYASOFYA
P. 90

A Y ASOFY A ’NIN MİMARİ BEZEMELERİ                                                                                                                                                                  MUHTEŞEM A Y ASOFY A ’NIN MİMARİ Ö ZELLİKLERİ






             Gerçi sütun başlıklarında da antik Yunan ve Roma’dan        Önce antik dönemden aşina olduğumuz, tanıdık                                     İyon  başlıklar hem  Anadolu’nun  İyonya  olarak
             aktarılmış temel biçimler hâlâ yerli yerinde duruyor.       biçimlerden söz edelim. Zemin katta büyük ana                                    anılan, İzmir’in hemen güneyindeki kıyı bölgesinde
             Fakat 6. yüzyıl sanatı bu başlıklara nerede görsek          mekân ile onun arkasında kalan ikincil alanları                                  hem de Yunanistan ve Ege Adaları’nda, anıtsal
             tanıyacağımız yeni bir kimlik ekliyor. Zaten çok            ayıran sütun dizilerinde büyükçe, volütlü başlıklar                              boyutta mimarlıkta ve çeşitli şehir yapılarında
             yerde görmemize de olanak yok. Olsa olsa 6. yüzyıl          kullanılmış.                                                                     tercih edilen ana düzenlerden birini tam anlamıyla
             İstanbul’undan  kopartılıp  götürüldükleri  yerlerde                                                                                         temsil ediyor. Spiral biçimli volütler İyon mimarlığını
             görüyoruz. Ayasofya bu açıdan şanslı. Her dönemde           Volüt der demez hemen en eski mimari biçimlerden                                 teşhiste  başlıca  unsurlardandır.  Ayasofya’da  zemin
             üzerine titrenmiş. Mimari elemanlarından pek                olan “İyon sütun başlıkları” akla geliyor.                                       kattan itibaren karşılaşılan İyon tipi başlıklar, sütun
             kopartılan, götürülen olmamış.                                                                                                               gövdesinin dairesel formundan çıkıyor, hatta taşıyor,
                                                                                                                                                          biraz hacim kazanarak yükseliyor ve bir tabla ile
                                                                                                                                                          üzerine gelecek kemerin bastığı yeri hazırlamak için
                                                                                                                                                          dörtgen bir forma dönüyor. Bu düzenlemenin iki
                                                                                                                                                          yanında volütler yine de yerini koruyor. Ancak tanıdık
                                                                                                                                                          ifadelerle tanımlanabilecek mimari biçim bu kadarla
                                                                                                                                                          sınırlı kalıyor.















                                                                                                                                                                                                                     İçeri girdiğimiz anda başka hiçbir şeye bakmazsak,
                                                                                                                                                                                                                     sadece sütun başlıklarının arayışı içine girersek
                                                                                                                                                                                                                     Ayasofya’nın  bu  başlıkları,  bambaşka  bir  sanat  ve
                                                                                                                                                                                                                     görme ifadesinin soluğunu hissettirir. Başlığın
                                                                                                                                                                                                                     gövdesi sanki bir oya işçiliği özeniyle ince ince işlenmiş
                                                                                                                                                                                                                     yapraklarla değerlendirilmiştir. Başlığın zemininden
                                                                                                                                                                                                                     çıkan yapraklar bütün gövdeyi sarar, kucaklar, belirgin
                                                                                                                                                                                                                     sivri uçlarla köşelere kavuşur. Yenilik bu uygulamayla
                                                                                                                                                                                                                     bitmez. Büyük ve nispeten hantal denebilecek
                                                                                                                                                                                                                     başlıklar bir  dokunuşla adeta bütün hacminden
                                                                                                                                                                                                                     arınır. Başlığın ağırlığını hissetmeyiz. Yapraklar dantel
                                                                                                                                                                                                                     gibi bir etki verir. Matkapla incecik oyulmuş, başlığın
                                                                                                                                                                                                                     kütlesinden bağımsız bir görsel etki kazanmıştır. Bu
                                                                                                                                                                                                                     teknik, eserlere yeni bir boyut kazandırır ve malzeme
                                                                                                                                                                                                                     ötesi daha soyut bir algı dünyasının kapısını açar. Aynı
                                                                                                                                                                                                                     teknikle galeri katında da karşılaşılır.







             92                                                                                                                                                                                                                                                    93
   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95