Page 91 - AYASOFYA
P. 91

A Y ASOFY A ’NIN MİMARİ BEZEMELERİ                                      MUHTEŞEM A Y ASOFY A ’NIN MİMARİ Ö ZELLİKLERİ






 Gerçi sütun başlıklarında da antik Yunan ve Roma’dan   Önce antik dönemden aşina olduğumuz, tanıdık   İyon  başlıklar hem  Anadolu’nun  İyonya  olarak
 aktarılmış temel biçimler hâlâ yerli yerinde duruyor.   biçimlerden söz edelim. Zemin katta büyük ana   anılan, İzmir’in hemen güneyindeki kıyı bölgesinde
 Fakat 6. yüzyıl sanatı bu başlıklara nerede görsek   mekân ile onun arkasında kalan ikincil alanları   hem de Yunanistan ve Ege Adaları’nda, anıtsal
 tanıyacağımız yeni bir kimlik ekliyor. Zaten çok   ayıran sütun dizilerinde büyükçe, volütlü başlıklar   boyutta mimarlıkta ve çeşitli şehir yapılarında
 yerde görmemize de olanak yok. Olsa olsa 6. yüzyıl   kullanılmış.  tercih edilen ana düzenlerden birini tam anlamıyla
 İstanbul’undan  kopartılıp  götürüldükleri  yerlerde   temsil ediyor. Spiral biçimli volütler İyon mimarlığını
 görüyoruz. Ayasofya bu açıdan şanslı. Her dönemde   Volüt der demez hemen en eski mimari biçimlerden   teşhiste  başlıca  unsurlardandır.  Ayasofya’da  zemin
 üzerine titrenmiş. Mimari elemanlarından pek   olan “İyon sütun başlıkları” akla geliyor.  kattan itibaren karşılaşılan İyon tipi başlıklar, sütun
 kopartılan, götürülen olmamış.  gövdesinin dairesel formundan çıkıyor, hatta taşıyor,
                  biraz hacim kazanarak yükseliyor ve bir tabla ile
                  üzerine gelecek kemerin bastığı yeri hazırlamak için
                  dörtgen bir forma dönüyor. Bu düzenlemenin iki
                  yanında volütler yine de yerini koruyor. Ancak tanıdık
                  ifadelerle tanımlanabilecek mimari biçim bu kadarla
                  sınırlı kalıyor.















                                                                             İçeri girdiğimiz anda başka hiçbir şeye bakmazsak,
                                                                             sadece sütun başlıklarının arayışı içine girersek
                                                                             Ayasofya’nın  bu  başlıkları,  bambaşka  bir  sanat  ve
                                                                             görme ifadesinin soluğunu hissettirir. Başlığın
                                                                             gövdesi sanki bir oya işçiliği özeniyle ince ince işlenmiş
                                                                             yapraklarla değerlendirilmiştir. Başlığın zemininden
                                                                             çıkan yapraklar bütün gövdeyi sarar, kucaklar, belirgin
                                                                             sivri uçlarla köşelere kavuşur. Yenilik bu uygulamayla
                                                                             bitmez. Büyük ve nispeten hantal denebilecek
                                                                             başlıklar bir  dokunuşla adeta bütün hacminden
                                                                             arınır. Başlığın ağırlığını hissetmeyiz. Yapraklar dantel
                                                                             gibi bir etki verir. Matkapla incecik oyulmuş, başlığın
                                                                             kütlesinden bağımsız bir görsel etki kazanmıştır. Bu
                                                                             teknik, eserlere yeni bir boyut kazandırır ve malzeme
                                                                             ötesi daha soyut bir algı dünyasının kapısını açar. Aynı
                                                                             teknikle galeri katında da karşılaşılır.







 92                                                                                                                        93
   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96